Emre İLERİ
viva barca !
12 Temmuz 2010 Pazartesi
Viva Espana !
İspanya takımında ilk 11 de oynayan oyunculardan 7 si ( pique-puyol-xavi-iniesta-busquets-pedro-villa) barcelona'da oynayan futbolcular. Bu oyuncular barca'da oynadıkları oyunu, milli takıma da yansıtmış durumda. 90 dakika boyunca pas yapmayı amaçlayan, topu rakibe vermeyen bir oyun anlayışıyla oynuyorlar. Oynadıkları her maçta çok iyi bir mücadele ortaya koysalar da gol atma konusunda bu kadar iyi değiller. Baskıyı maçın henüz başında kurup, oyunun hakimiyetini ellerine geçiriyorlar; ama kapanan takımları açma konusunda pek başarılı değiller.Her ne kadar şampiyon da olsalar, son 5 maçını 1-0 kazanarak geldiklerini unutmamak lazım.
Dünkü maça gelince. Herkesin beklediğinden farklı bir maç değildi. Bana göre maçın adamı kaleci Casillas'tı. Robben'le karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda gole kalesini kapaması, İspanya'nın şampiyon olmasında önemli bir etkendi.
Son 4 senede oynadığı futbolla dünya futboluna farklı bir tat getiren İspanya, efsane olabilecek bu kadroyla uzun yıllar daha şampiyonluğun en önemli adayı olacak gibi görünüyor.
Son olarak maçın hakemine değinmek istiyorum. Şampiyonlar Ligi finali de yöneten bu hakem, dün maça ağırlığını bir türlü koyamadı. Xabi Alonso'ya yapılan hareketi görememesi ve Robben'i oyundan bir türlü atamaması, İspanya'nın işini biraz zorlaştırsa da İniesta, 116. dakikada attığı golle kupayı İspanya'ya getirdi. Golden sonra formasını çıkardığında atletinde yazılı yazı, onun ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı.
O yazıda şu cümleler yer alıyordu: dani jarque siempre con nosotros / dani jarque her zaman bizimle.
Sonuç olarak; maçı hakeden taraf İspanya'ydı ve İspanya emeğinin karşılığını aldı..
Hidayet Phoenix'te
Sıcak, Çok Sıcak
Siz siz olun bu aralar sakın Ankara'ya gelmeyin..
6 Temmuz 2010 Salı
Panzerler Tam Gaz !
Almanya'nın atakları karşısında hiçbir varlık gösteremeyen Arjantin takımı, 3.golü de çok geçmeden kalelerinde gördü. Herkes artık maçın bitiş düdüğünü beklerken, bu kupanın yıldızı olmaya aday olan Mesut Özil sahneye çıktı ve attığı pasla Klose'nin bir kez daha ağları havalandırmasını sağladı. Bu golle maçın skoru belli oldu: 4-0 !
Hiç kimse Arjantin'in bu kadar ağır bir yenilgiyle sahadan ayrılacağını düşünmüyordu. Arjantin için diğer kötü şey de dünyanın en iyi futbolcusu olarak gösterilen Messi'nin, bir gol bile atamadan turnuvaya veda etmesiydi.
Bu ağır yenilginin faturası hiç şüphe yok ki teknik direktör Maradona'ya cıkarılacak. Zanetti ve Cambiasso gibi iki tecrübeli futbolcuyu kadroya almaması kupa öncesi çok tartışılmıştı. Ayrıca kupa boyunca yalnızca 2 maçta görev verdiği İnterli forvet Milito'nun neden bu kadar az süre aldığı da uzun süre tartışılacak gibi görünüyor.
Almanya'yı yarı finalde yine güçlü bir rakip bekliyor: İspanya. Bakalım bu maç sonunda gülen taraf kim olacak?..
Hollanda Yarı Finale
Brezilya daha hızlı ve tempoluydu. Henüz 8.dakikada robinho topu ağlara gönderdi. Ama gol ofsayt gerekçesiyle kabul edilmedi. Bu pozisyondan 2 dakika sonra robinho orta sahadan aldığı pasla topu tekrar ağlara gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirdi.
Portakallar için işler hiç de iyi gitmiyordu. İlk yarı bu skorla sona erdi. İkinci yarının başlarında Hollanda Felipe Melo'nun topu kendi kalesine göndermesiyle skoru eşitledi. Belki de bu gol Felipe Melo'nun oyundan biraz kopmasına neden oldu. Bu golden 15 dakika sonra, ceza sahasına yapılan ortaya yükselen Sneider, kafayla topu ağlara gönderdi:2-1. Brezilya kupada ilk kez geri düşmüştü. Herkes Sambacıların nasıl bir taktik yapacağını merak ediyordu. Kupanın en büyük favorisi, 20 dakika içinde bir gol bulamazsa elenecekti.
Brezilya gol ararken beklenmedik birşey oldu ve Felipe Melo sinirlerine hakim olamayıp Robben'in bileğine basınca, kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Artık Brezilya'nın işi çok zordu. Zaman giderek azalıyordu. Maçın sonlarına doğdu Kaka müsait pozisyonda topu ağlara gönderemeyince, Brezilya sahadan 2-1 mağlup ayrıldı ve turnuvaya veda etti.
Şimdi gözler Dunga'ya çevrildi. Ronaldinho, Pato gibi yıldız isimleri kadroya almayıp büyük tepki çeken Dunga'nın nasıl bir açıklama yapacağı merak konusu.
Turnuvaya çok iyi başlayıp 2 de gol atan ve daha sonra Fildişi Sahili maçında sakatlanan Elano bu maçta oynasa, belki de herşey çok değişik olurdu.
Brezilya'nın güvenebileceği iyi bir forveti olmaması ve Dunga'nın takımda yıldız futbolculardan çok taktik futbolcularına görev vermesi Sambacıların kupadan elenmesinin en önemli sebebiydi.
Gelelim Hollandaya. Onlar bu maçta gerçekten çok çalıştı. Brezilya gibi bir takım karşısında 1-0 geriye düşmelerine reğmen maçı lehlerine çevirmeyi başardı.
Final için Uruguay ile mücadele edecekler ve bana göre de finale adlarını yazdıracaklar.
Açıklama
6 Eylül 2009 Pazar
Avrupa Basketbol Şampiyonası Başlıyor !
Bu sene Polonya' da düzenlenecek Avrupa Basketbol Sampiyonası yarın oynanacak Polonya - Bulgaristan macıyla baslıyor.